8 Temmuz 2012 Pazar

Türkiye Asıl Ankara’dan Vuruldu Tayyip Bey!!

Share
Zahide Uçar yazdı: Türkiye Asıl Ankara’dan Vuruldu Tayyip Bey!!

- İlk Kurşun 06 Temmuz 2012
Özel Mahkemeler

Sözde özel mahkemeler kalkmış. Özde Recep Bey kendisi ve ekibini korumaya almış.
Başvekil işgal komutanı gibi 2000 koruma ile geziyor ama kendini güvende hissetmiyor. Özel istihbarat örgütü var, kendini güvende hissetmiyor. Yargı tekelinde, yetmiyor. Dünyanın sayılı zenginleri arasına girdi ama olmuyor. Hatta bir depo yakıt ile ABD’ye Türkiye’den nokta inişi yapabileceği uçağı var ama yeterli bulmuyor.
Yaptıkları ortaya çıkmasın diye “devlet sırrı” maddeleri koyarak kendini korumaya alıyor.
Komik olan şu:
Kendisi 90 yıllık T.C. Devleti’nin bütün kurumlarını 10 yılda çökertti. Yarın bir başkası gelir. Senin o devlet sırrı dediğin sırları kaldırır. Seni de yargılar. Üstelik bu ülkeye yaptıklarından dolayı bütün uygulamalarını kaldırmak ve sorgulamak meşru olur.
Bir ülkeyi böyle sırtından hançerlerseniz, her gölgeyi düşman, her sesi patlayan mermi sanırsınız.
Her Bolu Beyi’nin bir Köroğlu korkusu vardır.
Bütün vatanseverleri Ergenekon çuvalına doldurmanız neye benziyor biliyor musun Recep Bey?
Firavun’un tahtını kaybetmek korkusuyla bütün erkek çocukların öldürülmesini emretmesine…
Oysa Firavun’un tahtına talip olanların kaçınılmaz sonu “Musa”nın mutlaka ortaya çıkacak olmasıdır.
Ardahan’da Cezaevi, Askerlik Şubesi ve Adliyenin Kapatılması Ne Anlama Geliyor?
AKP yıkım projesini her alanda uygulamaya koyuyor.
Ermenistan sınırından devlet kurumlarını çekmek demek T.C. Devleti’ni oradan çekerek müdahaleye açık bir alan yaratmak demektir.
Güneydoğu’yu Kürdistan(gerçekte Büyük İsrail Devleti) için boşaltan AKP, Ermenistan sınırını kimin için boşaltıyor?
Türkiye’yi beşe bölme planı sinsi sinsi işletiliyor. Yani SEVR uygulamaya konuyor.
Sevr’in bazı maddelerini hatırlatalım:
1.Sınırlar (madde 27-36): Edirne ve Kırklareli dahil olmak üzere Trakya’nın büyük bölümü Yunanistan’a bırakılacak.
Günümüzde;
Trakyalı çiftçilerin tarlalarının büyük bir kısmının bir Yunan bankasınca ipotek edildiğini hatırlatırım. Hükümet uygulamaları ile bu durumun şartlarını oluşturmuştur. Avrupa yakası ve Trakya’ya kurban bayramında Anadolu’dan kurbanlık hayvan gitmesi yasaklanmıştı, hatırlayın.
2.Kürt Bölgesi (madde 62-64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat’ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti’ne bağımsızlık için başvurabilecek.
Bu madde uygulamaya konmuş durumda. AKP 10 yıldır bu maddenin uygulanır hale gelmesi için her şeyi yaptı. Fırat’ın doğusu devlet otoritesi açısından boşaltıldı.
3.Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı Ermenistan Cumhuriyeti’ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920′de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan’a verdi.)
Trabzon üzerinde oynanan oyunları hatırlayın. Trabzon’dan Mersin’e bir çizgi çizilmek istendi. Sümela Manastırının Rumlar için ibadete açılışını hatırlayın. Rum-Pontus Devleti haritası olan tişörtler ile ayin yaptılar.
(1997) Trabzon’da düzenlenen bir sözde sempozyum için, aralarında Rahmi Koç, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un da bulunduğu bir grup, Venizelos Gemisiyle Trabzon’a çıkarma yapmak istemiş; sempozyum komitesinin dağıttığı haritalarda, Karadeniz ‘Pontus Gölü’, yerleşim yerlerinin isimleri de Rumca olarak yazılmıştı.
PKK’YI kullananların hedefinde sadece Büyük İsrail Devleti yok, Büyük Ermenistan Devleti projesi de var. PKK’nın üst yöneticilerinin Ermeni olması bu yüzdendir. Sınırımızdan Devlet kurumlarının çekilmesini bu projeye hazırlık çerçevesinde düşünebilirsiniz.
4.Arap ülkeleri ve Adalar (madde 94-122): Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek.
Ege kıta sahanlığı meselesinde AKP Yunanistan lehine geri adım attı. İki adamız Yunanistan’a verildi. Kıbrıs’ın durumu malum…
5.Askeri Konular (madde 152-207): Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri kuvveti, jandarma dahil 50.700 kişiyle sınırlı olacak ve ağır silahları bulunmayacaktı.[1][5] Türk donanması tasfiye edilecek, Marmara Bölgesi’nde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma Müttefik Kontrol Komisyonu tarafından denetlenecek.
Gönüllü ve paralı kısmı AKP tarafından çözülüyor. Ordu küçülüyor. Donanma Özel Yetkili Mahkemeler kullanılarak tasfiye ediliyor. NATO’ya bağlı olmayan Jandarma üzerinde oyunlar oynanıyor.
6.Savaş Suçları (madde 226-230): Savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananlar yargılanacak.
Erdoğan’ın Güneydoğu’da PKK ile savaşan güvenlik güçlerini “savaş suçlusu olarak yargılama sözü verdiği” iddia edildi.
7.Ticaret ve Özel Hukuk (269-414): Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletler arasında yapılan işbölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek.
İş ve işçi hakları 3C ile halledildi. Yani küresel sermaye için köle işçiler yasası çıktı.
Türk Hukuku dünya eliti olan çetenin isteği doğrultusunda yeniden yazıldı. Yeni yazılacakmış gibi yapılarak muhalefet ve halkın da desteği alınarak kabul ettirilmesi planlanıyor.
Yani aziz okur;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ANKARA’DAN VURULUYOR.
NOT:
Erdoğan Hükümeti her alanda duvara dayandı. El parası ile sürdürdükleri saltanatın sonu geldi. 2008 yılında yazmıştım. Erdoğan Hükümeti ülkeyi sürüklediği bu çıkmazdan ülkeyi savaşa sokarak kurtulmak istiyor. Ülkeyi borç batağına sokmalarını küresel krizi bahane ederek yutturdular. Ülkeyi savaşa sokarak da bütün rezil uygulamalarını örtecek bir bahane yaratacaklar.
İşte bu yüzden sadece ABD adına değil, kendi mabadlarını kurtarmak için de bir savaşa ihtiyaç duyuyorlar.
Eski siyasiler duvara dayandığında Ordu darbe yapar, beceriksiz siyasilerin arkalarını kurtarırdı. Şimdi Ordu da darbe yapmıyor. Geriye kalan tek seçenek ülkeyi savaşa sokarak arkayı kurtarmak.
Bu durumu açık etmemek için de BM ve NATO’yu kendilerini kurtarma operasyonuna ortak etmeye çalışıyorlar.
Cin olmadan cin çarpacaklar ya…
ACINACAK HALDELER…
Nil nehrinde iki diz üstü kapaklanarak dehşet içinde boğulan Firavun acaba nereden geldi aklıma?
İLK KURŞUN