24 Aralık 2009 Perşembe

Bukadarına da pes!

Share

Osman Baydemir'den küfürlü cevap
Barış ve Demokrasi Partisi, gözaltına alınan belediye başkanları için eylem çağrısı yaptı. Baydemir ise küfürlü bir açıklama yaptı.

DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından terör örgütü PKK'nın Türkiye yapılanması Kürdistan Topluluk Birliği'ne yönelik yapılan operasyon Barış ve Demokrasi Partisi'nde (BDP) düzenlenen basın açıklamasıyla protesto edildi. BDP'ye geçen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, partilileri arasında `Şahin' ve `Güvercin' tanımı yapanlara tepki gösterirken, "Bunu söyleyenlere has...tir diyoruz. Kendi değerlerine ihanet eden tek Kürt politikacı bulamayacaksınız. Şeyh Sait ve Seyit Rıza ihanete uğradı. Ama ondan sonrakiler ihanete uğramadı, uğramayacaktır" dedi.

BDP binasında yapılan basın açıklamasına, kapatılan DTP'nin milletvekilleri Emine Ayna, Selahattin Demirtaş, Gülten Kışanak, Pervin Buldan, Ayla Akat Ata, Sabahat Tuncel, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, belediye başkanları ile yaklaşık 1000 kişi katıldı. Basın açıklamasını izleyenler sık sık PKK ve bölücübaşı Abdullah Öcalan lehine slogan atıldı.
Baydemir ağzını bozdu
video için tıklayın


İlk konuşmayı yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, aylardan bu yana bu ülkede, bu coğrafyada toplumun manipüle edilmeye, söz konusu bir projenin farklı gösterilerek halkın kandırılmaya çalışıldığını söyledi. Baydemir, şöyle dedi:

"TBMM'de, Cumhuriyet tarihinde ilk defa Kürt sorunu ve açılım tartışmaları yapıldı. Aradan 1 ay geçtikten sonra DTP tasfiye edildi. Milletvekillerinin üyelikleri düşürüldü. Dün de belediye başkanlarımız demokratik siyasette ısrar için BDP'ye geçti. Parlamento grubu umut kırıntısı da olsa umuda sahip çıkmak için `Sine- i Parlamento' kararı aldı. 16'sı belediye başkanımız, 80 kişi gözaltına alınarak tasfiye edilmek isteniyor."

Baydemir, dün geçtikleri BDP ambelindeki meşe ağacından söz ederek, meşe ağacı dallarının tüm Türkiye için umut olacağını söylediğini anlatırken şöyle konuştu:

"Başbakan ve kabine üyelerine sormak istiyorum, üslubumdan dolayı halkın affına sığınıyorum, meşe ağacının hangi dalı nerenize battı sayın hükümet?"

Hükümete seslenen Başkan Baydemir, "Tasfiye süreci böyle devam ederse gün gelecek elinizi uzatacağınız tek bir insan bulamayacaksınız. Yazıktır, günahtır bunu yapmayın. Kim demokrasi, barış, özgürlük ve birlikte yaşamak için cezaevine girmek gibi bedel ödemekten miskali zerre kadar korkarsa namerttir. Bizim endişemiz var. Endişemiz, 30 yıldır yaşanan savaş ve şiddetin bedelini çocuklarımıza geleceğimize, ödetmeme konusunda kaygılı ve endişeliyiz. Başka endişemiz de yoktur" dedi.

Başkan Baydemir, gözaltına alınan arkadaşlarının çiğnediği hukuk neyse bilerek ve isteyerek kendilerinin de onu çiğnediğini söyledi. Baydemir, "Bundan sonra da çiğnemeye devam edeceğiz. Ey hükümet ve ey devlet aklı. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bu kitle ve halkı sokaklara mı dökmeye çalışıyorsunuz?" diye devam etti. İki gün önce AK Parti'li milletvekilinin otomobilinin polis ekibi tarafından çevrilmesi nedeniyle `kıyametler koparıldığını' anlatan Baydemir, "16 belediye başkanı şu anda gözaltında. Bu mu halkın iradesine saygınız?" dedi.

Baydemir, gözaltına alınanların serbest bırakılması için yarın Diyarbakır Adliyesi önünde olacaklarını belirterek, "Ya bizi de alacaksınız, ya arkadaşlarımızı serbest bırakacaksınız. Saygın Türk halkı ve Kürt halkına söyleyeceklerim var. Buradan söylediğimiz son sözümüz değil. Lütfen akıllı davranın söz tükenmesin. Hem ulusal hem ulaslararası düzeyde arkadaşlarımız bırakılıncaya kadar, demokratik ve meşru düzlemde her hakkımızı kullanacağız" dedi.

AĞZINDAN KÜFÜR ÇIKTI

Baydemir, partilileri arasında `Şahin' ve `Güvercin' tanımı yapanları kasdederek, "Bunu söyleyenlere has..tir diyoruz. Kendi değerlerine ihanet eden tek Kürt politikacı bulamayacaksınız. Şeyh Sait ve Seyit Rıza ihanete uğradı. Ama ondan sonrakiler ihanete uğramadı, uğramayacaktır" diye konuştu.

Kapatılan DTP'nin Grup Başkan Vekili Gülten Kışanak, `hükümet ve devlet terörü' ile karşı karşıya olduklarını, bugün 2.5 milyon insanın oyunun devlet tarafından gözaltına alındığını önü sürdü. Kaşanak, şunları söyledi:

"Terörizmden bahsedenler, devlet terörüne baksınlar. Bu hukuk dışı baskının terörden ne farkı var. Eğer provakasyon arıyorlarsa, bunun gözaltı emrini verenlerde arayın, Ankara'da arayın. Bu halk büyük metanet ve sağduyu ile mücadelesini demokratik çerçevede sürdürmek için büyük bedeller ödedi. `İyi şeyler olacak' denildiği günden bu yana, nasıl bir devlet terörü uygulandığını görün. Bu sözden sonra gözaltılar başladı, partimiz kapatıldı, arkadaşlarımıza siyasi yasaklar verildi."

Kışanak, her şeye rağmen demokratik siyasetteki ısrarlarının kıymetinin bilinmesi gerektiğini öne sürerken, "Yarın bunu da bulamayabilirsiniz. Bugün direniş günüdür. Kürt halkının iradesini terörize edenlere karşı direniş günüdür. Halkımızı yanımızda görmek istiyoruz. Seçilmişler ve tüm halkımızla birlikte arkadaşlarımız serbest bırakılıncaya kadar meşru direniş içinde olacağız. AKP hükümetini uyarıyorum. Bize hikaye uydurmasınlar. Her birimiz aynı suçu işliyoruz. Bizi ya gözaltına alırlar, ya da arkadaşlarımızı serbest bırakırlar. Akıllarını başlarına toplaları çağrısında bulunuyorum. Bu halkın 2.5 milyon oyunu bu akşam gözaltına almaya gücünüz yetmez. Ya gereğini yapın, ya da bu halk size geri adım attırmayı bilir. Direnişimiz başarıya ulaşana kadar devam edecektir" diye konuştu.

"OHAL DÖNEMİNDE BİLE İHD ARANMADI"

İHD Diyarbakır Şubesi'nde yapılan arama ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, vahim bir tablo ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. DTP'nin kapatılması ardından operasyonun gerçekleşmiş olmasının kendilerini ciddi biçimde kaygılandırdığını belirten Aktar, şöyle dedi:

"Legal alan ve siyasal alanın boşaltılarak sanki çatışmaların bir yerde körüklenmesi isteniyor gibi. Bizim dileğimiz artık yargının siyasal alana müdahale etmekten vazgeçmesi. Barış sürecine de zarar verir diye düşünüyorum. Herkesin daha sağduyulu davranması gerektiğini düşünüyorum. Savcılık emriyle İHD şubesinin bütünün de arama yapıldı. Bazı belgelere el konuldu. Bilgisayarın hard disklerine el konuldu. Bu tabiki insan hakları alanında çalışan bir kuruluşa yönelik, OHAL koşullarında bile karşılaşmadığımız bir durum. OHAL koşullarında bile İHD aranmamıştı. Ama bu gün İHD Diyarbakır şubesinin aranması bile başlı başına vahim bir durum. Kaldı ki, İnsan Hakları Derneği'ne karşı yürütülen bir soruşturma değil."

Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, daha sonra adliye önünde baroya katıylı avukatlarla birlikte basın toplantısı düzenlendi. Gözaltıları hukuk dışı olarak niteleyen Aktar, "Bu hukuk dışı uygulamalara karşı, bugün itibarıyla itirazlarımızı sunmuş bulunmaktayız. İsteğimiz müvekkillerimizin meslektaşlarımızın bir an önce gözaltı işlemine son verilmesidir" dedi.

www.gazetevatan.com

0 Yorum Yaz:

Yorum Gönder